10K/60K ve 126K parkurları ile İznik Ultra Maratonu bu yıl 14-15 Nisan tarihinde ilk kez düzenlendi ve beklenenin oldukça üzerinde bir katılım ve mükemmel bir organizasyonla son buldu. Bu aynı zamanda Türkiye’de tek gün içinde gerçekleştirilen en uzun koşu yarışı oldu. Bu koşunun önümüzdeki yıllarda bir klasik haline geleceğinden ve sadece Türkiye’de değil dünya çapında…
Ay: Nisan 2012
İznikUltra’daydık
14-15 Nisan 2012’de İznik’te koşulan İznikUltra’daydık. Ilgaz, Umut, Aykut ve Noyan 126K kategorisinde koştular. Ilgaz ve Noyan sakatlık nedeniyle 60K kontrol noktasında yarışı bıraktılar. Koştuğumuz bu yarışı, 10 soruya verdiğimiz cevaplarlarla katılımcı bakış açısıyla değerlendirdik. Umarız bu görüşler yarışa sonraki yıllarda katılmayı düşünenler için kılavuzluk eder.
Gittiğimiz Yoldan Dönenler – 1
Bize ilham veren, bizi etkileyenler kimlerdir diye konuşuyorduk aramızda. Hepimizin aklına birileri geldi. Aslında her biri için ayrı ayrı uzun yazılar yazmak, hayatlarına ve başarılarına dair detaylara değinmek tabii ki mümkün ama istedik ki hızlıca biz giderken dönenleri tanıyalım, tanıtalım.
Caballo Blanco
Biz, hiçbirimiz, onu şahsen tanımadık. Ama hepimiz neredeyse arkadaşı kadar iyi bildik, öğrendik. Çünkü, bizleri de fazlasıyla etkileyen, Christopher McDougall‘ın çok satan ve sattığından daha çok hayranlık uyandıran Born To Run kitabının merkezindeki adamdı o. Koşu, özellikle de uzun mesafe koşu ve ultramarton dünyasında olup da ismini duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Başarılı olabilecek bir boksörlük/kickbox dövüşçülüğü…
Ultra Maratonda Hayatta Kalma Yöntemleri
Hayatta kalma hikâyeleri çoğu insan gibi benim de hep ilgimi çekmiştir. Dağlarda, ıssız adalarda, balta girmemiş ormanlarda ve açık denizlerde günlerce, haftalarca yardım alamadan hayatta kalmayı başaran bu insanların hikâyeleri insanı derin şekilde düşündürür. Bu mucizevi olaylar sadece kader ve şans ile açıklanabilir mi? Yoksa bunlar bir şeyleri doğru yaparak hayatta kalmayı başaran özel insanlar…