Sportsoul ismini “Spor Ruhu” diye çevirsek çok yanlış olmaz herhalde. Sportsoul aslında yeni bir mağaza değil, ben ziyaret etmeyi becerip de yazana kadar ikinci mağazalarını açtılar, bir de canavar internet satış mağazası kurdular bile. Sportsoul’un arkasında çoğu sporseverin yakından bildiği Vepa markası var. Ama mağazalar sadece Vepa çatısı altındaki markaları satmıyor, koşu ayakkabılarına baktığınızda New Balance, Nike, Adidas, Asics, Skechers ve Saucony modellerini bulabiliyorsunuz. Bunların yanı sıra aynı markaların daha gündelik kullanıma yönelik ayakkabılarını da “Lifestyle” başlığı altında raflarda görüyorsunuz.
Sporsoul ilk mağazasını Bebek’te açtı. Bu tabii koşanlar için çok doğru bir nokta seçimi, Bebek sahil hattı çoğu koşucunun en favori rotalarından.
Bebek Mağazası sadece raflarında ayakkabı duran kuru kuruya bir satış noktası da değil, gerçekten koşucular için “uğrak noktası” olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. Koşu programınıza göre mağazaya uğrayıp üzerinizi değiştirebileceğiniz kabinler var, güzel bir serinlikte dolapta duran içme suları var, isterseniz elma yiyebilirsiniz, isterseniz de arka tarafta sokak karmaşasından uzak ufak bahçede kafanızı dinleyip dergilere göz atabilirsiniz.
İngilizce okuma şansınız varsa sizler için yurtdışından getirtilmiş koşu kitaplarını karıştırabilirsiniz. Hatta koşu konusunda kafanızı kurcalayan konular varsa haftanın belli zamanlarında Bebek Parkı’nda buluşup Oktay Hoca ile tanışıp beraber antrenman koşusu yapabilirsiniz. Kendisi milli atlet olan Oktay Güneş koşudan sonra mağazaya da geliyor, sorularını yanıtlıyor, ayakkabıları tanıtıp seçimlerinizde size yardımcı oluyor.
Mağazada ayak basış ölçümü yaptırarak taban yapınıza uygun model ayakkabı seçme olanağınız da var. Oktay Hoca sadece Bebek ‘te değil, bazı günlerde Teşvikiye Mağazası’nda da aynı desteği veriyor. Koşu için buluşma yeri teleferik istasyonu önü. Bu işi takip etmenin en kısa ve kolay yolu sanırım mağazanın Facebook sayfası. Ayrıca İstanbul Koşu Kulübü ‘nün Facebook sayfasında da güncel bilgiler yer alıyor.
Sportsoul mağazalarının vitrininden raflarına kadar tüm detayları bir bütünlük içinde düşünülmüş. Mağaza tasarımı, koşu sporunun dinamik yapısını yansıtacak şekilde ama bir yandan da gayet ferah. İçeri girdiğinizde rahat bir ortamla karşılaşıyorsunuz, alanlar geniş, ayakkabılar raflarda ferah bir şekilde dizili. Mağazalarda ayakkabının yanı sıra tekstil ürünleri ve koşu aksesuarları da satılıyor. Mağaza tasarımlarında benim en hoşuma giden detaylardan biri de duvarlarda yer alan illüstrasyon çalışmaları. Dünyada “sokak sanatı” epey ilerlemiş durumda, birçok ülkede sokak sanatçısı olarak tanına isimler biliniyor, takip ediliyor. Yeni neslin ilgi alanlarından olan sokak sporları da diyebileceğimiz free-running (parkour olarak da biliniyor), kaykay, paten, dans, bisiklet gibi “hoplama zıplama sporları” artık kendi kültür dünyasını oluşturmuş durumda. Hepsinin kendine has “ünlüleri”, müzikleri, giyim tarzları ve görsel sanatları var. Graffiti de bunların başını çekiyor.
Sportsoul bu yaklaşımla Erkut Terliksiz’den bu çizgide çalışmalar istemiş, mağazalara girdiğinizde duvarlarda bu dinamizmi gayet güzel dile getiren işler görüyorsunuz. Bu tabii mağaza tasarımına da güzel bir hava katıyor. O kadar endüstriyel sayılabilecek yapı arasında bir anda bir sanatçı elinden çıkmış bir iş görüyorsunuz. Ben Erkut Terliksiz’i bu sayede tanımış oldum, sizler de diğer işlerini merak ederseniz kişisel sayfasından ne yapar ne eder inceleyebilirsiniz.
Koşuya gönül verenlerin artması ve yeni mağazalar açılması aslında birbirini destekleyen konular. Kitle büyüdükçe talep de artıyor, bu sayede yeni oluşumlar da güçlenerek gelişmeye devam ediyor. Eğer koşu işine gönül verdiyseniz, geçen yıllarda olduğu gibi malzeme konusunda bir noktadan sonra istediklerinize ulaşamamak artık pek dert değil gibi gözüküyor. Tabii ki çok özel malzemeler hala talep az olduğu için yurtiçi pazara girmiyor ama koşanlar arttıkça, mağazalar açılmaya devam ettikçe ve yeni markalar Türkiye’ye geldikçe bu işler birbirine bağlı olarak gelişecek. Koşan ve “spor ruhu” taşıyan bizlerinde de bu anlamda mağazalara ve markalara karşı duyarlı olmamız lazım. Gezelim, görelim, anlatalım ve bahsedelim ki bu işlerin bize geri dönüşü de artsın.
Mağazaların yerlerini kabaca tarif edersek: Bebek Mağazası tam Küçük Bebek Yokuşu girişinde solda, eski Abbas Waffle sonra Dükkan Burger olan noktanın karşısı da diyebiliriz. Teşvikiye Mağazası da Teşvikiye Camii’nden aşağı yürürken yol ayrımına gelince sağda, Milli Reasürans Merkezi Çarşı’na gelmeden sağ kolda ana cadde üzerinde.