Tecnica Maxi Race yarışları 29-31 Mayıs tarihlerinde Fransa’daki Annecy gölünün çevresinde düzenlenecek. Aynı tarihlerde burada aynı zamanda IAU Dünya Patika Şampiyonası da yapılacak ve Türkiye ilk kez bu şampiyonada 3 erkek ve 3 kadın ultramaratoncu ile temsil edilecek.
Biz de Koşu Gazetesi olarak Türkiye adına yarışmada bulunacak Aykut Çelikbaş’tan bu organizasyon ve Dünya Şampiyonası hakkında bilgi aldık.
Mert Derman: Merhaba Aykut, istersen önce organizasyonun ve parkurun detayları hakkında senden biraz bilgi alalım.
Aykut: Tabii. Tecnica Maxi Race organizasyonunda en kısası 4 km (+850m), en uzunu 85 km (+5300m) olmak üzere farklı uzunluk ve tırmanış miktarlarında 7 farklı parkur bulunuyor. Organizasyona ismini veren en zorlu ve teknik parkur olan 85 km’lik Maxi Race parkuru Fransa’nın güneyindeki Annecy gölünün çevresini dolanıyor ve +5300m tırmanış ve bir o kadar da iniş içeriyor.
İlki 2011 yılında 1278 koşucunun katılımı ile düzenlenen yarış her geçen yıl popülaritesini arttırarak devam ettikten sonra artık Fransa’nın en büyük ultra patika organizasyonlarından biri haline gelmiş durumda. Bu sene tüm parkurlara yaklaşık 6500 patika koşucusunun katılması bekleniyor.
Mert: Peki, biraz bölgeden ve parkurun yapısından bahsedelim istersen.
Aykut: Annecy gölü deniz seviyesinden 446 metre yükseklikte ve 18 bin yıl önce oluştuğu tahmin ediliyor. Burası Fransa’nın en büyük üçüncü gölü. Doğu kıyısında Bornes Dağları yükselirken, batı yönünde ise Bauges Dağları bulunuyor. Gölün etrafındaki araziler 1960’lardan beri koruma altına alınmış ve bu özelliği ile Annecy gölü “Avrupa’nın en temiz gölü” olarak adlandırılıyor. Yüzme başta olmak üzere çeşitli su sporlarının da yapıldığı bölge 560’dan fazla çiçek ve bitki türüne evsahipliği yapıyor.
Parkura gelince… Bu bölge Savoy Alp’lerinin merkezinde bulunuyor. +5300m’lik tırmanış zaten ilk bakışta parkurun yapısı hakkında bir bilgi veriyor. Bunun haricinde Alp’lere özgü sert zemin yapısı ve bazı bölümlerde olması beklenen çamur parkurun ciddiyetini bir kat daha arttırıyor. Kısacası bu yarış her yönden çok ciddi bir dağ ultramaratonu olarak kabul ediliyor.
Mert: Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu yıl bu parkurda IAU Dünya Patika Şampiyonası da düzenlenecek. Biraz da bu konuda bilgi verelim istersen.
Aykut: Evet, kısaca değinmek gerekirse, 1984 yılında kurulan IAU (Uluslararası Ultramaraton Birliği) bugün itibariyle dört resmi dünya şampiyonası yarışı düzenliyor. Bunlar:
- IAU 100 km Dünya Şampiyonası
- IAU 24 saat Dünya Şampiyonası
- IAU 50 km Dünya Şampiyonası
- IAU Patika Dünya Şampiyonası
Bizim konumuz olan Patika Dünya Şampiyonalarının ilki 2007 yılında Amerika’nın Teksas eyaletinde düzenlenmişti. İki yılda bir düzenlenen şampiyonaya 2009’da Serre-Chevalier (Fransa), 2011’de Connemara (İrlanda) ve 2013’de Llandudno Anglesy (Galler) ev sahipliği yapmıştı.
Geçen sene alınan kararla 5. kez düzenlenecek Dünya Patika Şampiyonası’na 2015’te Maxi Race’in ev sahipliği yapacağı açıklanmıştı.
Bu yıl 30 Mayıs Cumartesi günü sabaha karşı 03:30’da 85 km’lik parkurda dünya şampiyonası başlayacak. Daha sonra saat 05:00’da ise yine aynı parkurda herkesin katılımına açık olan yarış başlayacak.
Dünya Şampiyonası’na katılmak için IAU’ya bağlı ülke federasyonlarının koşucu isimlerini bildirmesi gerekiyor. Bu yıl 39 ülkeden 178 erkek, 108 kadın olmak üzere 300’e yakın koşucunun start alması bekleniyor. Yarış sonucunda bireysel erkek ve kadın birincileri haricinde her ülkenin ilk üç yarışmacısının sürelerinin toplamı ile erkek ve kadın takımlar birincileri de belirlenecek.
Mert: Türkiye’yi organizasyonda kimler temsil edecek??
Aykut: IAU’ya bağlı her federasyonun en fazla 9 erkek ve 9 kadına kadar koşucu gönderme hakkı var. Bunlardan ilk 3 erkek ve 3 kadının konaklama, yemek, ulaşım gibi tüm masraflarını IAU karşılıyor ve federasyonlara ek bir maddi yük gelmiyor. Bu yıl Caner Odabaşoğlu ve Bakiye Duran’ın bu yöndeki girişimleri ile Türkiye Atletizm Federasyonu tarafından üç erkek ve üç kadın belirlendi. Bunlar kadınlarda Bakiye Duran, Muazzez Özçelik ve Aysen Solak ve erkeklerde ben, Caner Odabaşoğlu ve Ufuk Öztürk olarak açıklandı.
İlk listede bulunan Mahmut Yavuz’un kendi elinde olmayan sebeplerle katılamayacağını da belirtmek gerek. Bunun haricinde Sertan Girgin ve Serkan Girgin de yine 85 km’lik Maxi Race parkurunu koşacaklar fakat Dünya Şampiyonasında değil, herkese açık olan yarışta ülkemizi temsil edecekler.
Mert: Türkiye’nin ultramaraton konusunda henüz emekleme aşamasında olduğunu biliyoruz. Yarış hakkında düşüncelerin nasıl?
Aykut: Buna iki yönden cevap verebilirim diye düşünüyorum. Öncelikle önümüzde bazı gerçekler var ve nerede olduğumuzu belirlemek için bunları açıklıkla ortaya koymalıyız. Senin de dediğin gibi Türkiye’de organize ultramaraton yarışlarının sadece 3-4 yıllık geçmişi var ve henüz emekleme aşamasının bile başlarındayız. Şampiyonaya katılan birçok ülkenin ultramaraton geçmişi 80’lere kadar uzanıyor, yarışmaya gönderdikleri sporcuları bu alanda dünyanın en iyileri. Bizler hem bireysel performans hem de ülke kültürü olarak bu sporda önde gelen ülkelerin seviyesinden uzağız ve önümüzde çok uzun bir yol var.
Parkur olarak bakınca burası çok ciddi bir parkur ve doğrusunu söylemek gerekirse ülkemizde bu zorluk seviyesinde yarışlar yok. Yol yarışlarından farklı olarak teknik dağ ultralarında iyi performans göstermek için aynı yapıdaki teknik parkurlarda sürekli yarışmak ve antrenman yapmak gerekir. Bunlar bahane değil sadece önümüzdeki gerçekler.
İşin ikinci ve bence daha önemli yanı ise şu: Bu şampiyonaya Türkiye’nin tarihinde ilk kez koşucu göndermesi ülkede farkındalık yaratılması ve ultramaraton kültürünün gelişip kalıcı olması açısından çok önemli bir adım. Bu anlamda bizler tabii ki elimizden gelenin en iyisini yaparak önce parkuru tamamlamaya daha sonra da olabildiğince hızlı olmaya çalışacağız. Ama daha önemlisi burada ülkemizi doğru ve düzgün şekilde temsil ederek Türkiye’de de bu sporun yapıldığını göstermeyi hedefleyeceğiz. Şampiyonaya koşucu gönderen 39 ülke var ve bunların arasında bulunmak dahi önemli bir aşama. Bunun da patika koşularının ve ultramaraton kültürünün önümüzdeki yıllarda gelişmesi ve yerine oturması için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
Mert: Biz de sana bu bilgiler için teşekkür ediyor, tüm ekibe şimdiden başarılar dileyerek sağlıklı şekilde dönmenizi diliyoruz.
Aykut: Ben teşekkür ederim.
Aykut Çelikbaş Mert arkadaşım çalışmalarınız için tebrikler. Çok güzel oldu. .Dilerim Ultra Mararton koşacak sporcularda bu işin ciddiyetini anlarlar
Sayın Bakiye hanım, Sizin niye bir blogunuz yok ya da böyle yerlerde de daha çok yazabilir siniz. Çogu kişinin ilham kaynagısınız :))
Hatta özellikle bu işle yeni ilgilenen ve önünde yıllar olan hafif de yaşını almış benim gibi kadın sporcular için özellikle sizin yazılarınız çok önemli yer teşkil eder.:)
Mert Derman ve Aykut abi gönlünüzce ve sohbetin sağlık. Organizasyon ve Sampiyona hakkinda cok güzel bir bilgilendirme olmuş. Başarılar sizinle olsun.