Dave Mackey 2015 yılının Mayıs ayına kadar çok başarılı bir ultramaratoncuydu. 2000’lerin başında başladığı ultramaraton kariyerinde Amerika’nın en büyük yarışlarında birçok birincilik elde etmişti. Daha sonra yaşı ilerleyip 45’e dayanmasına rağmen yine birçok yarışta ilk 5’te kendisine yer bulmaya devam etti. Hatta 2011 yılında Amerika’da yılın ultramaratoncusu ödülünü kazandı.
2015 Mayıs’ında neredeyse son 20 yıldır her gün yaptığı gibi koşu ayakkabılarını giydi ve daha önce yüzlerce kez çıktığı Bear Peak zirvesine doğru koşmaya başladı. Zirveye yaklaştığında daha önce sayısız defa üzerine bastığı büyük bir kayaya bastı ama kaya bu kez yerinden oynadı. Mackey dengesini kaybetti ve ağırlığı 150 ila 200 kilo arasında olduğu tahmin edilen kaya bacağının üzerine düştü.
Bacağı neredeyse kopma noktasına gelirken Mackey’in çığlıklarını yakındaki bir başka koşucu duydu ve kurtarma ekiplerini aradı. Kan kaybından hayatını kaybetmek üzereyken ancak saatler süren bir çabadan sonra kayanın altından kurtarıldı.
Kendisiyle yurt dışında bir yarışta veya başka bir şekilde karşılaşmasam da alçak gönüllülüğü ve spora bakış açısı ile sosyal medyada takip ettiğim kişilerden biri olduğu için kazayı olduğu gün öğrenmiştim. İlerleyen aylardaki paylaşımlarından üst üste defalarca ameliyat olduğunu öğrendim ve durumunu takip ettim. Kazadan uzun bir süre sonra önce baston yardımı ile yürümeye, sonra da bisiklete binebilmeye başladı. Son aylarda durumu hakkında güncellemeler kesilmişti. Birkaç gün önce sosyal medya hesabından aşağıdaki paylaşımı yaptı.
“Evimin yakınında geçirdiğim kazanın üzerinden 16 ay geçti. 13 tane ameliyat, açık yaralar ve kemik iltihapları sonrasında önce bastonla, daha sonra bastonsuz yürüyebilmeye başladım. Koşmak şu ana kadar seçenekler arasında olmadı. Benim için neredeyse gerçek özgürlük hemen her gün dağ bisikletine binebilmek. Ama hala yürüdüğümde ve akşamları yatarken büyük ağrılarım var.
Şu anda bir yol ayrımındayım. Çok büyük ihtimalle yine başarısız olacak ameliyatlara girmeyi sürdürecek miyim? Ve bu ağrılar devam mı edecek?
Bir başka seçenek daha var. Kazadan önceki halime 100% oranında ulaşabilmek için nihai, geri dönüşü olmayan ve neredeyse hiç ağrı hissetmeyeceğim bir seçenek. Bunun bir yolu var ve bu yolu seçmeye karar verdim. Eğer bunu seçersem, 6-8 hafta içinde çocuklarımı hiç düşünmeden okula götürebilme, kayak yapma, koşma ve yarışlara katılma özgürlüğüne kavuşacağım…
Önümüzdeki hafta sol bacağımı dizin altından kestirmeye karar verdim“.
Bu mesajı okuduğumda ben de sizin şu an hissettiğiniz şeyleri hissettim. Daha sonra konunun detayları ortaya çıktı. Mackey, bacağı ile ilgili çok sayıda ortopedist ve uzman ile görüştüğünü söylüyor. Bu uzmanların hepsinin ortak fikri gelecekteki ameliyatlarla iyileşme şansının 10-20%’den fazla olmadığı yönünde. “Ameliyatlar başarılı bile olsa ağrılarım geçmeyecek ve hareket kabiliyetim her zaman kısıtlı kalacak. Tüm bunlar benim için en mantıklı seçeneğin ampütasyon olduğunu gösteriyor. Protez teknolojisi çok ilerledi ve ilerlemeye devam ediyor. Bu sayede ailemle ve arkadaşlarımla birlikte olabileceğim ve yarışlara katılabileceğim.”
Mackey bir süre önce kaya tırmanışçısı Malcom Daly ile konuştuğunu belirtiyor. Daly, 1999 yılında geçirdiği bir kaza sonrasında iki yıl büyük mücadele verdikten sonra bacağının kesilmesini seçen bir sporcu. Fakat buna rağmen Daly son 15 yılda kaya tırmanışı sporunu çok üst seviyede yapmaya devam edebilmiş bir isim. “Malcom ile bir iki hafta önce konuştum. Bu benim için çok kritik bir konuşmaydı ve bana yardımcı olacağını biliyordum. Onun geçirdiği kazadan sonra yaptıkları ve spordaki başarıları bana güven verdi“.
Mackey, kazadan sonra uyanıp bacağının kesilmiş olduğunu görmektense, bu kararı şimdi kendisi verebildiği için minnettar olduğunu söylüyor. 6 yaşındaki oğlu ile 8 yaşındaki kızına kararını anlattığını ve oğlunun, “bacağın tekrar yerine çıkacak mı?” diye sorması dışında durumu anlayışla karşıladıklarını belirtiyor.
Mackey, sosyal medya hesabından bugün de aşağıdaki mesajı yayınlandı:
“İnsanın bacağının kesilmesi oldukça zor ama gelin bunu doğru şekilde yapalım ve bir partiyle kutlayalım.”
Mackey mesajında 31 Ekim’de düzenlenecek partinin detaylarını veriyor ve Engelli Atletler Vakfı için para toplanacağını söylüyor.
***
Haliyle bu hikaye son derece üzücü ve maalesef mutlu bir sonu da yok. Ama aynı zamanda bir o kadar da cesurca ve ilham verici olduğu için paylaşmaya değer gördüm. İyi bir uzun mesafe koşucusunun en güçlü özelliği bence beyni olmalıdır ve Mackey bunu gerçek hayatta da bize gösteriyor. Yaptığını belki polyanacılık oynamak gibi görenler olabilir ama bana göre arada çok büyük fark var. Mackey yaklaşık 1.5 yıldır 13 kez ameliyat olmuş, her türlü rehabilitasyonu denemiş ve çok sayıda uzmanın görüşünü almış. Yani kaderci olmayıp yapılabilecek her şeyi yapmış.
Hayat kalitesini devam ettirmek için başka bir yol kalmadığından emin olduktan sonra bir insanın (özellikle de bir koşucunun) başına gelebilecek en negatif durumlardan birini son derece cesur ve ilham verici bir şekilde pozitif bir duruma çevirmeye çalışıyor. Bu karar ile kuşkusuz her şey toz pembe olmayacak. Mutlaka uzunca bir süre büyük sıkıntılar çekecek ama günün birinde eğer yapmak istediklerini özgürce yapabilirse işte bu pozitif anlayışı sayesinde olacak. Bence bundan alınacak büyük dersler var.
Mackey’nin arkadaşları bir sonraki koşularını onun için yapmaya karar vermişler. Ben de bu sabah koşarken bir kez daha ufak tefek ve önemsiz şeylerden hoşnutsuz olmanın ne kadar saçma olduğunu düşündüm ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Böyle bilgileri bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ederim