Bazen değişikliğe ihtiyaç duyarız. Bu çok makul bir istek. Bir çoğumuzu 30’undan veya 40’ında sonra koşmaya başlatan bu ihtiyaçtır. Koşucu olmayanlar dikkat etsin, değişmek ve yeni bir ifade şekli için aranırken kendinizi uzun bir koşunun ikinci saatinde ortalama temponuzu kontrol ederken bulabilirsiniz. Ve oraya nasıl geldiğiniz hakkında hiç bir fikriniz olmaz…
Ay: Şubat 2012
İşin Uzmanlarından Koşu Bandı Antrenmanları
Kış çetin geçiyor. Gerçek savaşçılar kendilerini buzlu yollarda, diz boyu karda, -10 derece soğukta, yağmurda ve çamurda gösterme fırsatı buldu. Ama gerçek şu ki en cesur yüreklimiz bile zaman zaman bir antrenmanını atlayıp evde oturmak veya 1k tekrarlarını buzlu yollarda yapılan bir jogla değiştirmek zorunda kaldı.
Karanlıkta Koşmak
Kış aylarının gelmesi ile karanlıkta koştuğumuz saatler de arttı. Sabah erken kalkabilsek de işe yetişebilmek için koşuya ayırabildiğimiz zamanın anca sonlarında gün ışığını yakalayabiliyoruz. Aynı şekilde klasik mesai saatleri sonrası koşuya çıkanlar da karanlıkta koşmak zorunda kalıyor. Hafta sonları gün içi koşuları, güneş ışığında koşmayı tercih edenlerin yaza kadar tek seçeneği…
Dikkat Köpek Var!
Ormanda veya arazide koşarken karşılaşabileceğiniz dertlerin başında köpekler geliyor. Hele ülkemizdeki başıboş sokak köpeklerinin sayısını düşünürsek bu hiç de düşük bir ihtimal değil. Doğada gruplar halinde yaşayan “köpek çeteleri” ne rastlayabileceğiniz gibi bir de sahipli ama bağlı olmayan bekçi-çoban köpekleri herhangi bir koşuda canınızı sıkabilir.. Koşarken köpeklerle sorun yaşamamak için alabileceğiniz bazı önlemler var, bunlar…
Nee? Bir gazete daha mıı?
Evet ama bu sefer biraz farklı. Tamam, hepsi aynı şeyi savunur ama bizimkisi gerçekten farklı. Bir kere tamamen sanal, düğmeye bastın mı elinin altında, bir daha bastın mı hop karanlık ekran. Sonra, muhtemelen memleketin “en hızlı” gazetesi bu. Koşan gazete. Koşucuların gazetesi. Koşucu olmayan okuyamaz mı? Okur tabi neden okumasın? Hatta onlar daha çok okusun….
Türkiye’de Ultra Maraton
Ultra maraton nedir ? Genel anlamda, maraton mesafesi olan 42.195m’den uzun dayanaklılık yarışlarına verilen isimdir. 50km mesafe yarışı, 24 saat kapalı pist yarışı, 48 saat koşu bandı üzerinde, 100km patika yarışı, 100mil ve hatta 1000 mil yarışlarının hepsine ultra maraton deniyor. Peki sporu ve sanatı uzaktan sevmeyi alışkanlık haline getirmiş ülkemizde ultra maratonun durumu nasıl?
Süper Altılı: İhtiyaç Duyup Duyabileceğiniz 6 Antrenman
Pete Rea’nın 2007 Eylül tarihli Running Times Magazine dergisinde yayınlanan makalesinden çeviridir. Pete Rea binlerce olmasa bile yüzlerce antrenmanı elinin altında biriktirdikten sonra bazı antrenmanların kendini sık sık tekrarladığını fark etmiş. Bu antrenmanlar, yılın hangi zamanında uygulandığına, antrenman döngüsüne ve kişisel ihtiyaçlara bağlı olarak değişiklik gösterse de, her daim geçerliliklerini koruyan ve yararlarını ispatlayan antrenmanlar…
Kilo Vermenin Büyülü Bir Sırrı Yok, Olamaz…
Aslında konu çok net. Giren < Çıkan olduğunda kişi kilo vermeye başlar. Evet, kısaca, bize giren çıkan var. İyisi mi, kabul edip yola devam edin. Yukarıdaki formülde iki değişken var. Bunların ilki Giren “vücuda her gün aldığımız enerji” (yani beslenme alışkanlığımız) diğeri ise Çıkan “vücudun her gün harcadığı enerji” (yani günlük aktivitelerimizin tümü).
Yarış Öncesi Hidrasyon
Geçenlerde Chris McCormack’ın “I’m Here to Win” adlı kitabını okudum. Eğlendiğimi, zaman zaman duygulandığımı ve genel olarak kitabı sevdiğimi söyleyebilirim. Becerebilirsem kitabın kısa bir değerlendirmesini daha sonra yayınlayacağım. Ama kitabın bir bölümünde okuduğum ve hidrasyonla ilgili olan kısmı çok gecikmeden sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle dayanıklılık sporları ile uğraşanların bu bilgiden ciddi şekilde faydalanabileceğini düşünüyorum.
Nike HTM Flyknit – Uçan Örgü
Nike koşu ayakkabısı savaşında büyük bir adım attı . 21 Şubat’ta HTM Flyknit teknolojisi tanıtıldı.