Western States 100 Mile Endurance Run, kısaca Western States hatta WS100, Kuzey Amerika’nın en eski ve en gözde ultramaratonlarından birisi. Amerika’daki çok sayıda işaretlenmiş patikadan biri olan tarihi Western States patikası üzerinde 100.2 millik bir parkura sahip. Yarışın tarihi apayrı bir yazının konusu olacak kadar ilginç ve keyifli ama bu yazının konusu o değil. WS100, 162 km içinde 5400 metre tırmanış, belki ondan daha yıpratıcı olan 7000 metre iniş barındıran ve zorlu bir iklimde haziran ayı sonunda koşulan oldukça zor bir yarış. Gazetedeki şu haberde duyurduğumuz gibi geçtiğimiz hafta sonu 2016 yarışı koşuldu. Yarışı birinci sırada bitiren Salomon koşucusu Andrew Miller sadece 20 yaşında ve 100 mili 15 saat 39 dakikada koştu. Bu kadar genç birinin böylesi bir ultramaratonda birinci olması ve hikayesi de ayrı bir yazının konusu olabilir ama bu yazının konusu o da değil. Yazının konusu, bitiş çizgisini 20. olarak geçen Jim Walmsley. Peki neden bir yarışın 20.sini konu olarak belirledik. Gelin bakalım…
Jim Walmsley de oldukça genç bir ultramaraton koşucusu, 26 yaşında. Son 14 ayda Amerika’da katıldığı 6 ultramaratonu da kazanmış. Bunların arasında parkur rekorları da var. Geride bıraktığı bazı isimlerse şunlar: Sage Canaday, Rob Krar, Zach Miller. Koşacağı ilk 100 mil yarışı olacak olan WS100-2016 için de harika bir hazırlık dönemi geçirmiş ve hem yarışı kazanmak hem de parkur rekoru kırmak üzere Squaw Walley’e gelmiş.
Yarışın başında kendini çok iyi hissettiği için planladığından hızlı ilerlemiş. Yarış sonrasında anlattığına göre istasyonlara ulaştığında henüz hazırlıkların tamamlanmadığını görüyormuş. Karpuz hayaliyle geldiği bir istasyonda kesilmemiş tüm halde duran karpuzlar ve bir bıçak görünce epey hayal kırıklığı yaşamış. Başka bir istasyona vardığında henüz görevliler son toplantılarını yapıyormuş. Bunun nedeni organizasyonun hazırlıksızlığı değil Walmsley’in inanılmaz hızıymış. Hiç kimse, 2012’te Timothy Olson’ın elde ettiği parkur rekoru olan 14:46:44’nın yaklaşık 40 dakika önünde koşan bir koşucu olacağını hesaba katmamış.
62. milden sonra bir pacer ile koşmak serbest olduğundan James Bonnet (ki o da inanılmaz bir genç, 2005’te 18 yaşındayken WS100’ü bitiren en genç isim olmuş) Walmsley’e eşlik etmeye başlamış. 7-8 mil sonra mide problemleri yaşadığı için Walmsley’in ritmine ayak uyduramadığından ayrılmışlar. Bu hesapta olmayan ilk terslik olmuş. Yine de bu talihsizlikten etkilenmeyen Walmsley için her şey 78. mile kadar güzel gitmiş. WS100’ün 78. milinde (125. km) büyük bir nehir geçişi var. Burada iki kıyı arasında gerilmiş bir halattan tutunarak geçiş yapılıyor çünkü nehir çok derin. Su koşucuların boyunlarına kadar ulaştığından ve akıntı da küçümsenmeyecek boyutta olduğundan neredeyse tüm koşucular bu halattan tutunarak yavaşça geçiyorlar. Walmsley, geçen senenin birincisi Rob Krar’ın bir yandan halatı tutarken bir yandan da boş kolu ile kulaç attığını ve nehri en hızlı onun geçtiğini görünce, “neden ben iki kolumla da kulaç atmayayım?” diye düşünerek halatı bırakmış. Akıntıya kapıldığı için ancak epey sürüklendikten ve biraz çırpındıktan sonra karşı kıyıya ulaşabilmiş. Bu noktada hala parkur rekorundan 40 dk hızlı olmasına karşın nehirde yaşadığı sıkıntılı anlar ve elde taşıdığı sulardan birini kaybetmesi talihsizliklerin ikincisi olmuş.
Bu sıkıntıları da hızla unutan ve parkur rekoru hızında ilerleyen Walmsley, 93. mile geldiğinde son bir mildir işaret görmediğini fark etmiş. Biraz endişelense de birçoğumuzun yaşadığı gibi hata yapmış olduğunu kabullenip geri dönme zorluğundan bir süre daha kaçınmış ve az sonra bir işaret göreceği düşüncesiyle daha da ilerlemiş. Bir süre sonra çok büyük bir hata yaptığının farkına varıp inanılmaz bir zihinsel düşüş yaşamış. Düşünün 7 mil (11 km) daha koşup çok ünlü bir yarışta parkur rekorunu kırarak birinci olacaksınız, yani neredeyse 1 saatten az kalmış, kendinizi çok iyi hissediyorsunuz, ama yolu şaşırdınız ve rotadan çok uzak olduğunuz gerçeği ile yüzleşiyorsunuz. 150 km sıcakta ve zorlu parkurda koştuktan sonra bunu yaşamak yıkıcı olsa gerek. Onu doğru parkurun birkaç yüz metre ilerisinde (normal parkuru koşsa geçeceği ama o an kestirme yapmak üzere olduğu bir nokta-resimde görülebilir) asfaltın kenarında yatarken bulan gönüllüler yıkımını görüp bitişe götürmeyi teklif etmişler. Takımının ve destekçilerinin onu bitişte koşarken görmek için beklediklerini bildiğinden durumu -bedeni kendini kapattığından bacaklarını hareket ettirmekte zorlanıyormuş- ne kadar kötü olursa olsun araca binmeyi reddedip geldiği yoldan geri giderek rotayı kaybettiği noktadan bitişe kadar yürümüş.
“Parkur rekoru kırma seviyesinden bitirmek için mücadele etme, yürüme seviyesine gelmiştim ama sonuçta ben de buradaki herkesle aynı deneyimi yaşamaya gelmiştim, acı çekmek ve mücadeleyi göğüslemek” diyen Walmsley son kilometreleri yavaş da olsa geçip bitiş çizgisini parkur rekorundan 4 saat kötü bir zamanda geçtiğinde herkes yanına gelip ne kadar olağanüstü bir gün geçirdiğini söyleyip, onu kutlamış.
Bitişte yapılan röportajda organizasyona sinirlenip işaretlemenin kötülüğünden dem vurmak ve bağırıp çağırmak yerine “tüm bunlar ultramaratonun doğasında olan şeyler, gelecek yıl parkuru çok iyi çalışıp, önceden koşup antrenman yapacağım ve daha iyisini gerçekleştireceğim” gibi şeyler söyleyen Walmsley şunları yapmadı/yaptı ve umarız tüm ultramraton koşucuları da aynı şekilde davranırlar ve işin etik kısmı hep böyle kalır:
-Yanlış yoldan devam edip büyük bir yay biçiminde dönerek yine önüne çıkan parkura kestirme yapabileceğini fark ettiğinde parkura bağlanıp yarışına devam etmedi.
-Rekoru ve birinciliği kaybedeceğini bilmesine rağmen yürüyebiliyorken önce yanlış gittiği yoldan geri gidip parkuru buldu ve sonra doğru rotadan bitişe kadar elinden gelenin en iyisini yaparak ilerledi.
-Yolu şaşırmasının sorumluluğunu organizasyona ve işaretlere atmadı, tamamıyla kendisi yüklendi ve bu konuda daha iyi çalışması gerektiğini söyledi. Sakince yaptığı hatayı kabullendi.
Walmsley’in yarıştaki ara dereceleri: https://www.ultralive.net/ws100#tracking/runner/16
Koşusunun tümünün strava kaydı: https://www.strava.com/activities/621139926
Yine muhteşem bir hikaye ve muhteşem bir anlatım
Tebrikler
Jim Walmsley sayfası:https://www.walmsleyruns.com/results
2018 de Western States 100 (14:30:04) 🙂
Teşekkürler güzel yazılar için
https://www.youtube.com/watch?v=DZb7jBYL9y8&feature=youtu.be
Meraklısına; hikayesi “FOUND ON 49 | THE STORY OF JIM WALMSLEY” başlığı ile youtube’da.